Geleneksel modellere kıyasla Bilgiyi Yeniden Üretme (RK), bilgilerin merkezileştirildiği ve eğitimciden öğrenciye aktarıldığı, Dağıtılmış Bilgi (DK), öğrenmeye daha dinamik ve işbirlikçi bir yaklaşım sunar. DK’de bilgi, tek bir birey veya kurumun zihniyle sınırlı değil, gruplar, teknolojiler ve çevreler arasında yayılır. Öğrenciler çeşitli kaynaklarla etkileşim kurar ve başkalarıyla işbirliği yaparak bilgi yaratır, paylaşır ve geliştirir.
DK, eğitim, özellikle dijital teknolojilerin yükselişiyle ve modern öğrencilerde eleştirel düşünme, problem çözme ve uyum yeteneği talebinin artmasıyla dikkat çekmektedir. Bu makalede, DK kavramını detaylandıracağız, uygulama örnekleri sunacağız ve eğitim ortamlarındaki güçlü ve zayıf yönlerini vurgulayan ilgili çalışmaları inceleyeceğiz.
1. Dağıtılmış Bilgi Kavramı
Dağıtılmış Bilgi, bilginin yalnızca bir bireyin zihninde var olmadığını, insanlar, araçlar ve ağlar arasında yayıldığını vurgular. DK’de öğrenme, öğrencinin başkalarıyla etkileşime girdiği, bilgi paylaştığı ve problem çözme görevlerinde işbirliği yaptığı sosyal ve kolektif bir faaliyettir.
DK genellikle ağ bağlantılı ortamlar, bilginin bireyler arasında aktığı ve dijital platformlar, kitaplar ve medya gibi araçlarla düzenlendiği yerlerdir. Bu model, geleneksel öğretmen merkezli yaklaşımdan uzaklaşarak, akran öğrenimi ve bilginin ortak oluşturulmasına vurgu yapar.
Örnek: Bir iş yeniliği kursunda, öğrenciler, gerçek dünya sorunlarına çözüm tasarlamak için ekipler halinde çalışırlar. Her ekip üyesi kendi benzersiz uzmanlık ve deneyimlerini getirir ve araştırma yaparak, tartışarak ve fikirleri yineleyerek birlikte bilgi oluştururlar. Çevrimiçi veritabanlarını kullanabilir, bulut platformları aracılığıyla işbirliği yapabilir ve dış uzmanların bilgilerini web seminerleri veya röportajlar yoluyla edinebilirler.
Destekleyici Veri: Scardamalia ve Bereiter (2006) tarafından bilgi oluşturma toplulukları üzerine yapılan bir araştırma, işbirlikçi öğrenme ortamlarının öğrencilere materyalle daha derinlemesine katılım sağladığını buldu. Bu tür ortamlardaki öğrenciler, geleneksel sınıf ortamlarına kıyasla yeni fikirleri keşfetme ve varsayımlarını sorgulama eğilimindedir.
2. Dağıtılmış Bilginin Faydaları
Dağıtılmış Bilgi, daha yüksek düzeyde eleştirel düşünme ve problem çözme. Birden çok bakış açısını ve bilgi kaynağını içeren DK, yaratıcılığı ve yeniliği teşvik eder. Öğrenciler sadece bilgi tüketmiyor; aktif olarak katkıda bulunuyor ve işbirliği yoluyla onu şekillendiriyorlar.
Örnek: Sağlık eğitimi alanında, DK, çeşitli uzmanlıklardan tıp öğrencilerinin hastaları teşhis ve tedavi etmek için işbirliği yaptığı simülasyonlarda kullanılır. Bilgilerini bir araya getirerek ve farklı araçlardan yararlanarak—tıbbi veritabanları, teşhis yazılımları ve meslektaşları ile danışma yoluyla—hiçbir bireyin tek başına üstesinden gelemeyeceği karmaşık vakaları ele alabilirler.
Destekleyici Veri: Dillenbourg (1999) tarafından yapılan bir araştırma, işbirlikçi öğrenmenin öğrencilere daha büyük problem çözme yeteneği ve üst düzey düşünme kazandırdığını buldu.Araştırması, karmaşık problemleri çözmek için beraber çalışan takımların, özellikle çeşitli uzmanlık gerektiren görevlerde, yalnız çalışan bireyleri geçtiğini ortaya koydu.
3. Dağıtılmış Bilgide Teknolojinin Rolü
Teknoloji, iletişimi, işbirliğini ve bilgiye erişimi kolaylaştırarak DB’de çok önemli bir rol oynar. İnternetin, sosyal medyanın ve bulut tabanlı platformların yükselişiyle, bilgi artık sınıf veya ders kitabı ile sınırlı değil. Öğrenciler her yerden bilgiye erişebilir, küresel düzeyde akranlarıyla işbirliği yapabilir ve bulgularını gerçek zamanlı olarak paylaşabilirler.
Örnek: Vikipedi DB’nin eylemdeki en iyi örneklerinden biridir. Dünyanın dört bir yanından bireylerin çeşitli konularda bilgilerini paylaştığı bir platformdur. Hiçbir birey içeriği kontrol etmez, bunun yerine, bilgi tabanı küresel bir topluluğun ortak girişiyle büyür. Her katılımcı, diğerlerinin çalışmalarını geliştirir ve kullanıcılara sunulan bilgiyi iyileştirip genişletir.
Destekleyici Veri: Surowiecki ve Malone’un 2015 yılında işbirlikçi bilgi sistemleri üzerine yaptığı çalışmada, Vikipedi gibi kitle kaynaklı platformların “kitle zekasını” daha doğru ve güvenilir bilgi üretmek için kullandığını buldular. Bu dağıtılmış yaklaşım, bilginin sürekli olarak geliştirilmesine ve güncellenmesine olanak tanır.
4. Dağıtılmış Bilginin Sınırlamaları ve Zorlukları
DB birçok fayda sağlarken, aynı zamanda zorluklar da sunar. Yaygın bir sorun bilgilerin kalitesi ve güvenilirliğidir. Bilgi çeşitli kaynaklar ve bireyler aracılığıyla dağıtıldığından, bazen yanlış bilgi veya doğrulanmamış gerçeklerin yayılmasına neden olabilir.
Örnek: Çevrimiçi forumlarda veya sosyal medya platformlarında, kullanıcılar yanlış veya eksik bilgiler paylaşabilirler. Öğrenciler bu kaynaklara yalnızca eleştirel değerlendirme yapmadan güvenirlerse, yanlış bilgileri anlayışlarına dahil etme riski taşırlar.
Başka bir zorluk, çabaların koordinasyonunda yatar. Bir DB modelinde, grup üyelerinin katkılarını hizalamak zor olabilir, özellikle farklı geçmişlere, bilgi seviyelerine veya çalışma tarzlarına sahip olduklarında. Grup dinamiklerini yönetmek ve eşit katılımı sağlamak, etkili iletişim ve işbirliği becerileri gerektirir.
Destekleyici Veri: Hmelo-Silver’ın (2004) problem bazlı öğrenme ortamları üzerine yaptığı araştırma, işbirlikçi öğrenmenin daha derin bir anlayışı teşvik ettiğini, ancak aynı zamanda bazı katılımcıların diğerlerinden daha az katkıda bulunduğu sosyal kaytarma gibi sorunları önlemek için dikkatli yapılandırma ve kolaylaştırma gerektirdiğini gösterdi.
5. Dağıtılmış Bilgiyi Geleneksel Modellerle Harmanlama
DB ve GB birbirini dışlamaz. Eğitimciler, her iki modeli de öğretim stratejilerine dahil ederek dengeli bir yaklaşım oluşturabilirler. GB, öğrenicilere temel bilgiyi kazandırırken, DB onların bu bilgiyi işbirlikçi, gerçek dünya bağlamlarında uygulamalarını sağlar. Bu harmanlanmış yaklaşım, hem bilgiye dayalı bilgi hem de işbirlikçi problem çözmenin önemli olduğu STEM, işletme ve sosyal bilimler gibi alanlarda özellikle yararlıdır.
Örnek: Bir fen sınıfında, bir eğitmen öğrencilere kimya temel bilgilerini öğretmek için geleneksel derslerle (GB) başlayabilir.Bunu takiben, öğrenciler bilgi birikimlerini uyguladıkları, fikir paylaştıkları ve karmaşık kimyasal reaksiyonları bir ekip olarak çözdükleri işbirlikçi laboratuvar deneylerine katılabilirler (DK).
Bilgi ve Etkili Grup İşbirliği Anahtardır
Dağıtılmış Bilgi, geleneksel, eğitmen odaklı öğrenme yöntemlerinden daha işbirlikçi ve dinamik bir yaklaşıma önemli bir değişimi temsil eder. Grupların kolektif zekasını, teknolojiyi ve çeşitli kaynakları kullanarak, DK daha derin bir katılım, eleştirel düşünme ve problem çözme yeteneklerini geliştirir. Bununla birlikte, potansiyelini tam anlamıyla gerçekleştirmek için, eğitimciler ve öğrenenler bilgi kalitesini sağlamak ve etkili grup işbirliği gibi zorluklara dikkat etmelidir.
Eğitim ortamı gelişmeye devam ederken, DK, işbirliği ve bilgi paylaşımının başarı için anahtar olduğu karmaşık, bilgi zengini ortamlarda gezinmek için öğrenenleri hazırlayan umut verici bir model sunar.
Kaynaklar
- Scardamalia, M., & Bereiter, C. (2006). Knowledge building: Theory, pedagogy, and technology.
- Dillenbourg, P. (1999). What do you mean by collaborative learning?.
- Surowiecki, J., & Malone, T. (2015). Wisdom of the Crowds: Collective Intelligence in Action.
- Hmelo-Silver, C. E. (2004). Problem-based learning: What and how do students learn?.