Küçük Tehditler, Büyük Etki: AB’nin Mikroplastik Kontrolü için Yol Haritası

Bugünün dünyasında, plastik her yerde – yiyecek ambalajlarımızdan giydiğimiz kıyafetlere kadar. Ancak bu kolaylığın ardında giderek büyüyen bir çevresel tehdit yatıyor: mikroplastik. Çoğunlukla bir kum tanesinden daha büyük olmayan bu küçük plastik parçacıklar, okyanuslara, topraklara, hatta soluduğumuz havaya ulaşıyor.

Bu kirliliğin çeşitli kaynakları arasında, birçok plastik ürünü üretmek için kullanılan küçük, ön üretim granülleri olan plastik peletler büyük bir katkıda bulunmuştur.

Avrupa Birliği (AB), bu sorunun acilen ele alınması gerektiğini fark ederek, mikroplastik kirliliğini azaltmaya yönelik kapsamlı bir strateji geliştirdi. Bu yeni plan, mikroplastiklerin salınımını engellemek ve çevremizi korumak amacıyla AB’nin yaklaşımını özetleyen yakın tarihli bir etki değerlendirme raporunda ayrıntılı olarak açıklanmaktadır.

(Araştırma ve etki değerlendirme belgelerinin 16 Ekim 2023’te tamamlandığını ve yayımlandığını unutmayın. Belgeler, 2021’den 2023’e kadar gerçekleşen kapsamlı değerlendirmeler, paydaş danışmaları ve revizyonları içermekte olup, belgelerde yer alan prosedürel bilgiler ve danışma takvimlerinde yansıtılmaktadır.)

Mikroplastik Sorunu

Mikroplastikler yaygın ve kalıcıdır, bu nedenle onlar zorlu bir çevre sorunu oluşturmaktadır. Bu parçacıklar, büyük plastik eşyaların bozulmasından, kozmetik gibi ürünlere kasıtlı eklemelerden veya plastik malzemelerin taşınması ve taşınması sırasında kaza sonucu salınarak kaynaklanabilir. Çevreye salındıklarında, mikroplastikleri çıkarmak neredeyse imkansızdır. En derin okyanuslardan en yüksek dağlara kadar her yerde bulunurlar ve hatta yiyecek ve su tedarikimize de ulaşmaktadırlar.

Mikroplastiklerin çeşitli türleri arasında plastik peletler dikkat çekmektedir. Nurdle olarak da bilinen bu küçük granüller, çoğu plastik ürün için hammadde niteliğindedir. Küçük boyutları ve endüstriyel süreçlerde işlenen büyük miktarlar nedeniyle üretim, taşıma ve geri dönüşüm sırasında kolayca kaybolurlar. Bu kayıplar tedarik zincirinin her aşamasında gerçekleşir ve çevreye ulaştıklarında uzun mesafeler kat ederek su yollarını, kıyı şeritlerini ve hatta uzak doğa alanlarını kirletirler.

Ya da daha kötüsü…

AB’nin Mikroplastiklere Yanıtı

AB, mikroplastiklerin oluşturduğu tehlikelerin uzun zamandır farkında. Son birkaç yılda, bu kirliliğe karşı mücadele etmek için çeşitli stratejiler uygulamaya koydu, bunlar arasında Dairesel Ekonomi’de Plastiklere Yönelik AB Stratejisi ve Dairesel Ekonomi Eylem Planı yer alıyor. Bu girişimler, plastik atıklarını azaltmaya, geri dönüşümü teşvik etmeye ve geleneksel plastiklere sürdürülebilir alternatifler geliştirmeye odaklanıyor.

Avrupa Komisyonu’nun son etki değerlendirme raporu, plastik pelet kirliliği konusuna odaklanıyor. Rapor, tüm tedarik zincirinde pelet kayıplarını önlemek için yeni düzenlemelerin gerekliliğini vurguluyor. Tüketici davranışlarında veya teknolojik yeniliklerde değişiklik gerektirebilen diğer mikroplastik kaynaklarının aksine, plastik peletlerin sorunu büyük ölçüde önlenebilir durumdadır. Taşıma uygulamalarını iyileştirerek, daha sıkı düzenlemeler uygulayarak ve izlemeyi artırarak, pelet kirliliğinde önemli azalmalar elde edilebilir.

Kaygı Duyulan Temel Alanlar

Rapor, plastik peletlerin çevreye kaybedilme olasılığının en yüksek olduğu birkaç ana alanı belirtiyor:

  1. Deniz Ortamları: Limanlar ve deniz taşımacılığı güzergahları, pelet kirliliği için önemli noktalardır. Rotterdam, Antwerp ve Tarragona gibi limanlarda önemli kayıplar bildirilmiş olup, yükleme ve boşaltma işlemleri sırasında peletler sıklıkla kaybolmaktadır. Ayrıca, deniz kazaları büyük miktarlarda peletin doğrudan denize dökülmesine neden olabilir.
  2. Kent ve Endüstriyel Atık Su: Peletler, yağmur suyu drenajları ve atık su arıtma tesisleri yoluyla su kütlelerine girebilir. Endüstriyel tesislerde, bazı peletler çamurda yakalanırken, diğerleri atık sular yoluyla çevreye kaçabilir. Kent atık su sistemleri de peletleri yakalar, ancak işlenmiş çamur gübre olarak kullanıldığında bu peletler tarım topraklarına ulaşabilir ve sonunda yüzey sularına erişebilir.
  3. Tarım Toprakları: Mikroplastikler, plastik peletler dahil olmak üzere, tarım topraklarında giderek daha fazla bulunuyor. Bu durum, yakalanan peletleri içeren atık su çamurunun gübre olarak kullanılmasıyla ortaya çıkar. Buradan mikroplastikler yüzey akışı yoluyla su sistemlerine taşınabilir.

Çevresel ve Sağlık Etkileri

Plastik pelet kirliliğinin etkisi geniş kapsamlıdır. Deniz ortamlarında, peletler kuşlar, balıklar ve kaplumbağalar dahil olmak üzere birçok deniz hayvanı tarafından yiyecek sanılır. Bu parçacıkların yutulması fiziksel zarara, yetersiz beslenmeye ve hatta ölüme yol açabilir. Ayrıca, peletler çevredeki toksik kimyasalları emerek, vahşi yaşam ve ekosistemler için ek riskler oluşturabilecek kirletici taşıyıcıları haline gelebilir.

Mikroplastikler deniz ürünlerinde, içme suyunda ve hatta soluduğumuz havada bulunmuştur. Çalışmalar, insanların her yıl on binlerce mikroplastik parçacık tüketebileceğini ve potansiyel risklerin inflamasyondan toksisiteye kadar değişebileceğini öne sürmektedir. AB’nin etki değerlendirmesi bu riskleri kabul ediyor ve halk sağlığını korumak için ihtiyati tedbirler alınması gerektiğini vurguluyor.

Aşağıda, NOAA tarafından oluşturulan okyanuslardaki plastikler hakkında bir infografik bulunmaktadır.

Okyanustaki plastikler

İleriye Giden Yol

Plastik pelet kirliliğiyle mücadele etmek için AB’nin etki değerlendirmesi birkaç anahtar eylem öneriyor:

  • Standartlaştırılmış Metodolojiler: Tedarik zinciri genelinde pelet kayıplarını ölçmek için standartlaştırılmış metodolojiler geliştirilmesi ve uygulanması.
  • Yeni Düzenlemeler: Pelet kayıplarını önlemeyi ve azaltmayı amaçlayan yeni AB yasalarının tanıtılması, pelet taşımacılığı için iyileştirilmiş ambalaj standartları ile tamamlanmaktadır.
  • İzleme ve Raporlama: Bu önlemlerin etkinliğini izlemek ve endüstriler genelinde uyumu sağlamak için sağlam izleme sistemleri uygulanması.

Tercih edilen yaklaşım, üretimden bertarafa kadar tüm tedarik zincirini hedef alan düzenleyici eylemlerin bir kombinasyonudur. Pelet kirliliğine her aşamada müdahale ederek, AB mikroplastiklerin çevreye salınımını önemli ölçüde azaltmayı hedefliyor.

Sanayilerin, Hükümetlerin ve Vatandaşların Ortak Çabalarına İhtiyaç Var

Bu girişimlerin başarısı, sanayilerin, hükümetlerin ve vatandaşların ortak çabalarına bağlı olacaktır. Zorluk büyük, ancak bunu aşma kararlılığı daha da büyük. Plastik pelet kayıplarını hedef alarak, AB sadece kritik bir çevre sorununu ele almakla kalmıyor, aynı zamanda gezegenimizi mikroplastik kirliliğin görünmez tehlikelerinden nasıl korumamız gerektiğine dair küresel bir örnek de oluşturuyor.

Önümüzdeki yol, sürekli yenilik, dikkatli uygulama ve sürdürülebilirliğe ortak bir bağlılık gerektirecektir. Ancak bu yeni önlemlerle, AB daha temiz ve sağlıklı bir gelecek için bir yol açıyor—mikroplastiklerin tehlikelerinin artık çevremizi veya refahımızı tehdit etmediği bir gelecek.